Kirli Ortamda Çalışıyorsanız1
KİRLİ ORTAMDA ÇALIŞIYORSANIZ

Havadaki ve çevredeki en yaygın kirleticiler arasında ağır
metaller (kadmiyum, kurşun, cıva, nikel vb...), pestisit kalıntıları
(yiyeceklerde birikirler, örn. çevredeki diğer yerlerden 1000 kat daha fazla),
veteriner ilaçları kalıntıları (esas olarak yumurta, bal, et, balık, süt vb...
canlı organizmalar toksik maddelere dönüşebilirler), polisiklik aromatik
hidrokarbonlar (etlerin ızgara yapılması ve birçok endüstriyel işlem gibi
karbon içeren malzemelerin eksik yanmasından oluşur; PAH onkolojik hastalıklara
neden olabilir), poliklorlu bifeniller
(PCB'ler; endüstriyel üretimden kaynaklanırlar) ve esas olarak kanserojen ve
immünotoksik etkilerle karakterize edilirler), mikotoksinler (toksik maddeler,
kanserojen ve immünotoksik olabilen mikroskobik mantarların sekonder
metabolitleri) ve diğerleri.
Sağlıklı bir atmosfer ve çevre, insan sağlığı ve refahı için gereklidir. Bununla birlikte, etrafımızı saran ortam, kirli hava veya tehlikeli, sağlığı tehdit eden kimyasallar gibi bir stres etkeni kaynağı da olabilir. Günlük hayatta insanlar kirli hava, su, tüketim ürünleri ve yiyeceklerde bulunan çeşitli kimyasallarla temas edebilirler. Bazı tehlikeli kimyasallar çevrede kalabilir ve besin zincirinde biyolojik olarak birikebilir. Günlük yaşamda kullanılan kimyasalların artan hacmi ve sayısı ile birlikte kimyasal üretime yönelik artan talep, maruz kalmanın artmaya devam edeceğini göstermektedir. Yaşamımız boyunca, özellikle erken çocukluk, hamilelik ve yaşlılık gibi yaşamın hassas dönemlerinde kimyasal karışımlara maruz kalmanın potansiyel etkileri özellikle endişe vericidir.
Hümik asitler, karmaşık kimyasal yapıları nedeniyle bu kirleticilerle güçlü kimyasal bağlar ve etkileşimler oluşturarak onları bünyelerine alarak vücuttan uzaklaştırırlar.